O dirildi!
Bu makalenin amacı; Elçilerin İşleri kitabında yer alan halka verilen vaazların bazıları aracılığıyla İsa'nın dirilişine göz atmaktır.
1. Diriliş: Eski Antlaşma'da anlatılan peygamberlıiğin ve Kutsal Ruh için önkoşulun yerine gelmesi.
Elçilerin İşleri 2:14-36, Kutsal Ruh'un dökülmesinden ve bilinmeyen dillerde konuşma belirtilerinden kısa bir süre sonra, Pentakost gününde Petrus'un verdiği bir vaazı kaydetmiştir. 22.ayetten itibaren okumaya başlayacağız:
Elçilerin İşleri 2:22-24
"Ey İsrailliler, şu sözleri dinleyin: bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Tanrı'nın, kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir. Tanrı'nın önceden belirlenmiş amacı ve önbilgisi uyarınca elinize teslim edilen bu adamı, yasa tanımaz kişilerin eliyle çarmıha çivileyip öldürdünüz.
Tanrı ise, ölüm acılarına son vererek O'nu diriltti. Çünkü O'nun ölüme tutsak kalması olanaksızdı."
Petrus'un konuşma yaptığı insanlar yabancı değillerdi. Aksine, onlar daha önce orada yaşamış ve Tanrı'nın İsa Mesih aracılığıyla gerçekleştirdiği harikaları ve mucizeleri bilen insanlardı. Ancak, O'nun tarafından gerçekleştirilen mucizelere rağmen, onu çarmıha gerdiler. Fakat bu hikayenin sonu değildi, çünkü çarmıha gerilmesinden sadece üç gün sonra, başka bir şey, eşsiz bir olay tüm durumu çarpıcı biçimde değiştirdi. Peki, bu neydi? Diriliş: Gerçekten de; mezarda üç gün üç geceden sonra İsa ölümden dirildi! Luka 24:1-7 der ki:
Luka 24:1-7
"Kadınlar haftanın ilk günü, sabah çok erkenden, hazırlamış oldukları baharatları alıp mezara gittiler. Taşı mezarın girişinden yuvarlanmış buldular. Ama içeri girince Rab İsa'nın cesedini görmediler. Onlar bu durum karşısında şaşırıp kalmışken, şimşek gibi parıldayan giysilere bürünmüş iki kişi yanlarında beliriverdi. Korkuya kapılan kadınlar başlarını yere eğdiler. Adamlar ise onlara, "Diri olanı neden ölüler arasında arıyorsunuz?" dediler. "O burada yok, dirildi. Daha Celile'deyken size ne söylediğini anımsayın. İnsanoğlu'nun günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti."
İsa Mesih, aynen öğrencilerine söylediği ve Tanrı'nın Eski Yazılarda vaat ettiği şekilde ölümden dirildi. İsa'nın dirilişiyle ilgili bir peygamberlik, Petrus'un aynı konuşmasında aktarılmıştır:
Elçilerin İşleri 2:25-32
"O'nunla ilgili olarak Davut şöyle der: `Rab'bi her zaman önümde gördüm, O benim sağımda durduğu için sarsılmam. Bu nedenle yüreğim mutlu, dilim sevinçlidir. Dahası, bedenim de umut içinde yaşayacak. Çünkü sen canımı ölüler diyarına terk etmeyeceksin, Kutsalını çürümeye bırakmayacaksın. Yaşam yollarını bana öğrettin; varlığınla beni sevinçle dolduracaksın. "Kardeşler, size açıkça söyleyebilirim ki, büyük atamız Davut öldü, gömüldü, mezarı da bugüne dek yanı başımızda duruyor. Davut bir peygamberdi ve soyundan gelen birini tahtına oturtacağına dair Tanrı'nın kendisine ant içerek söz verdiğini biliyordu. Geleceği görerek Mesih'in ölümden dirilişine ilişkin şunları söyledi: `O, ölüler diyarına terk edilmedi, bedeni çürümedi.'
Tanrı, bu İsa'yı ölümden diriltti ve biz hepimiz bunun tanıklarıyız. O, Tanrı'nın sağına yüceltilmiş, vaat edilen Kutsal Ruh'u Baba'dan almış ve şimdi gördüğünüz ve işittiğiniz gibi, bu Ruh'u üzerimize dökmüştür."
Tanrı, Davut aracılığıyla uzun yıllar önce Mesih'in ölü kalmayacağını ve bedeninin çürümeyeceği vaadini verdi. Diriliş günü, bu vaat yerine getirildi. İsa Mesih ölümden dirilip, sonsuza kadar yaşayan tek kişidir1. Ve sadece bununla sınırlı kalmayacak; O yeniden dünyaya geri gelecek ve aynı zamanda ona ve onun dirilişine inanan herkes sonsuz yaşama kavuşacaktır. 1. Korintliler 15:20-23 bölümünün anlattığı üzere:
1. Korintliler 15:20-23
"Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak ölümden dirilmiştir. Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. Herkes nasıl Âdem'de ölüyorsa, herkes Mesih'te yaşama kavuşacak. Her biri sırası gelince dirilecek: ilk örnek olarak Mesih,
sonra Mesih'in gelişinde Mesih'e ait olanlar."
Eski Antlaşma Metinlerinden İsa'nın dirilişini doğrulamak dışında, Petrus aynı zamanda Baba'dan Kutsal Ruh sözünü alan ve Kutsal Ruh'u dökenin İsa Mesih olduğunu söylemiştir. Bu kanıttan yola çıkarak diyebiliriz ki; Eğer İsa Mesih ölümden dirilmeseydi, Kutsal Ruh vaadini alamayacak ve insanların üzerlerine dökemeyecekti ve bu nedenle ne öğrenciler ne de başka birileri Kutsal Ruh'u alıp, bildiremeyeceklerdi. Bunu tam tersine çevirirsek; Kutsal Ruh'u almış olduğumuz gerçeği, İsa'nın ölümden dirilmesi ve Kutsal Ruh'un dökülmesi sayesindedir, aynı zamanda bu dirilişin bir kanıtıdır. Gerçekten de bu denli yaşayan diri bir kanıt sunan kaç tane olay biliyorsunuz? Şahsen ben bilmiyorum. Geçmiş olayların ortaya çıkışları genellikle sadece tarih tarafından şahit olunmuştur. Diriliş aynı zamanda kendi tarihsel kanıtlarına da sahiptir: Mesih'in dirilişini gören insanlar ve Tanrı Sözünde kaydedilen tanıklıklar. Ancak sadece bundan ibaret değildir. O aynı zamanda yaşayan bir tanığa yani yüreğinizde yer alan Kutsal Ruh'a sahiptir. Elçilerin İşleri 5:32'de Petrus'un karakteristik olarak anlattığı üzere:
Elçilerin İşleri 5:30, 32
"Atalarımızın Tanrısı, .... İsa'yı diriltti. Biz, Tanrı'nın kendi sözünü dinleyenlere verdiği Kutsal Ruh'la birlikte BU olayların tanıklarıyız."
"Bu" ifadeye dikkat edelim. Mesih'in dirilişini gören elçiler ve diğerleri onun dirilişinin tek tanıkları DEĞİLLERDİR. Onların dışında bir tanık daha bulunmaktaydı: Tanrı'nın Rab İsa'ya ve onun dirilişine iman eden herkese verdiği ve aynı zamanda 1.Korintliler 12:8-10'de dokuz şekilde listelenerek belirtilerini sunduğu Kutsal Ruh bulunmaktadır. Gerçektende, bu ruhun yüreğinizde çalıştığını her hissettiğinizde, Mesih'in ölümden dirildiğini bilirsiniz. Sonuçta, O dirilmemiş olsaydı, Kutsal Ruh'a sahip olmazdınız ve dolayısıyla onunla çalışamazdınız. Bununla birlikte, dirilişin yaşayan bir tanığına sahip miyiz? EVET: Kutsal Ruh ve ona eşlik eden belirtilerine sahibiz.
2. Dirlişin mutlak kanıtları
Yukarıdaki bölümlerde, Kutsal Ruh'un varlığı ve belirtilerinin dirilişin yaşayan tanıkları olduğu gerçeğine odaklandık. Tabii bu, görgü şahitlerinin önemsiz olduğu anlamına gelmemektedir. Bu tür tanıklıklarla ilgili olarak Kutsal Kitap'ın anlattığı bazı konuları görmek için Elçilerin İşleri 13. bölüme bakalım. Burada, Pavlus Anadolu'nun bir şehrinde bulunan Antakya kilisesinde vaaz veriyordu. 27. ayetten itibaren şöyle okuruz:
Elçilerin İşleri 13:27-31
"Çünkü Kudüs'te yaşayanlar ve onların yöneticileri İsa'yı reddettiler. O'nu mahkûm etmekle her Sept günü okunan peygamberlerin sözlerini yerine getirmiş oldular. O'nda ölüm cezasını gerektiren herhangi bir suç bulamadıkları halde, Pilatus'tan O'nun idamını istediler. O'nunla ilgili yazılmış olanların hepsini yerine getirdikten sonra O'nu çarmıhtan indirip mezara koydular. Ama Tanrı O'nu ölümden diriltti.
İsa, kendisiyle birlikte Celile'den Kudüs'e gelmiş olanlara günlerce göründü. Bu kişiler şimdi halka O'nun tanıklığını yapıyor."
Ama Tanrı Mesih'i ölümden diriltti. Baş kahinler ve Ferisiler mezarın başına nöbetçiler koydular. Aynı zamanda onu mühürlediler. Fakat bütün bunlar boşunaydı. Mesih ölümden dirildi ve "kendisiyle birlikte Celile'den Kudüs'e gelmiş olanlara günlerce göründü." Bu pasajda kullanılan "günlerce" sözcüğünü özellikle vurgulamak istiyorum, bildiğiniz üzere bu ifade daima çokluğu yani, birkaç gündür devam eden bir olayı deklare etmektedir. Bu durumda söyleyebiliriz ki; Mesih'in dirilmiş olarak görüldüğü günlerin çokluğunu belirtmektedir. Bu, dirilişle ilgili kanıtların çokluğunu kesin kılan ilk belirtidir: Dirilen Mesih'in günlerce görünmesi, O'nun dirilişi hakkında şüpheye yer bırakmamaktadır. Ancak bu sahip olduğumuz tek kanıt değildir. Elçilerin İşleri bölümünün ilk üç açılış ayetleri bize şöyle bildirir:
Elçilerin İşleri 1:1-3
"Ey Teofilos, İlk kitabımda İsa'nın yapıp öğretmeye başladığı her şeyi, seçmiş olduğu elçilere Kutsal Ruh aracılığıyla buyruklar verip yukarı alındığı güne dek olanları yazmıştım. İsa, ölüm acısını çektikten sonra
birçok inandırıcı kanıtlarla elçilere dirilmiş olduğunu gösterdi. Kırk gün süreyle onlara görünerek Tanrı'nın Egemenliğine dair konuştu."
İsa Mesih BİRÇOK mutlak kanıtla kendisini tanıtmıştır. Çürütülemez bir kanıtın anlamını kavramak için, diyelim ki ben kötü bir şey yaptım ve bunu yaptığım an polis beni yakaladı. Mahkemede bu olay çürütülemez bir kanıt olacaktır ve aynı zamanda çiğnenemezdir. Yalan söylemeleri için sahte tanıklar kiralasam bile, onların tanıklıkları geçerli olmayacaktır çünkü bu tanıklık çürütülemez kanıtla geçersiz kılınmıştır. İsa Mesih'in dirilişi çürütülemez kanıtlara dayanan bir olaydır.... yani kanıtlar çiğnenemezdir. Aslına bakılırsa, sadece bir ya da iki değil, birçok kanıt bulunmaktadır!!
Yukarıda da belirtildiği üzere, diriliş şüpheli birkaç bilgiden oluşan gizli bir olay değildi. Aksine, Petrus'un Elçilerin İşleri 10:39-41 bölümlerine anlattığı üzere:
Elçilerin İşleri 10:39-41
"Biz, İsa'nın, Yahudilerin ülkesinde ve Kudüs'te yaptıklarının hepsine tanık olduk. O'nu çarmıha gerip öldürdüler.
Ama Tanrı O'nu üçüncü gün diriltti ve açıkça görünmesini sağladı. İsa, halkın tümüne değil de, Tanrı'nın önceden seçmiş olduğu tanıklara, ölümden dirilmesinden sonra kendisiyle birlikte yiyip içen bizlere göründü."
Tanrı İsa'yı açık bir şekilde gösterdi. Diriliş gizli kalmış bir olay değildir. Aksine, İsa'nın diri olarak defalarca görünmesi vasıtasıyla, Tanrı, Oğlunun diri olduğunu açık ve çürütülemez şekilde kanıtladı.
Şimdiye kadar, İsa'nın birçok çürütülemeyen kanıtla birlikte günlerce insanlara göründüğünü gördük, bu kişilerin sayısının yani dirilişin tanıklarının kaç kişi olduklarını henüz görmedik. Bu soruya bir yanıt bulmak için 1. Korintliler 15:3-82 bölümlerine göz atalım. Şöyle yazılmıştır:
1. Korintliler 15:3-8
"Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim. Şöyle ki, Kutsal Yazılar uyarınca Mesih, günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi.
Kefas'a,[Petrus] sonra Onikilere göründü. Daha sonra da
beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. Onların çoğu hâlâ yaşıyor, bazılarıysa öldüler. Bundan sonra
Yakup'a, sonra bütün elçilere ve en son, zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen
bana da göründü."
Görünümlerinden birinde, İsa beş yüzü aşkın insana göründü!! Şayet bu görgü şahitlerinin çokluğu değilse, nedir? Mahkeme ile ilgili olan örneğimize dönecek olursak; birçok defa görgü şahidi olmak bir olayın gerçekliğini kanıtlamaya yeterlidir. İsa Mesih'in dirilişi diğer görünümlerinde yer alan şahitleri bir yana bırakırsak, bir değil, iki değil, yüzlerce görgü tanığına sahiptir.
Sonuca ulaştıracak olursak, İsa Mesih'in dirilişi iki tür tanıklığa sahiptir. Bunlardan ilki; Kutsal Ruh ve ona eşlik eden belirtileridir. Bunun dışında, Tanrı Sözünde dirilişe tanıklıkları kayıtlı olan görgü şahitleri bulunmaktadır. Yukarıdaki ifadelerde gördüğümüz üzere: Dirilen Mesih dirilişi hakkında hiçbir şüpheye yer bırakmaktadan, günlerce birçok insana birçok çürütülemez kanıtla birlikte göründü.
Gerçekten de; bu kadar çok kanıta sahip olan ve aynı zamanda diğer tanıklıkların dışında YAŞAYAN bir tanığa (Kutsal Ruh) sahip olan kaç tane olay biliyorsunuz? Şahsen diriliş dışında ben hiç bir şey bilmiyorum.
3. Diriliş: İsa'yla birlikte dirildik!
Dirilişin tanıklarını ve diriliş sayesinde Kutsal Ruh'un mevcut kılındığı gerçeğini gördükten sonra, devam edip, bu olayın diğer birkaç etkisi üzerine yoğunlaşalım. Başlamak için Elçilerin İşleri 3:26 bölümlerine bakacağiz. İlgili pasaj Petrus'un Yahudilere verdiği vaazın bir bölümüdür.
Elçilerin İşleri 3:26
"Tanrı, her birinizi kötü yollarından döndürüp kutsamak için Kulunu ortaya çıkarıp önce size gönderdi."
Tanrı İsa Mesih'i ölümden diriltti ve bizi bereketlemesi için gönderdi. İnsanın elde edebileceği tek bereket, esenlik O'ndan gelir. Fakat diriliş olmadan bunun gerçekleşmesi mümkün değildi. Ve yalnızca bundan ibaret değildi. 1. Korintliler 15:17 bölümün açıklık getirdiği üzere:
1. Korintliler 15:17
"Mesih dirilmemişse, imanınız yararsızdır ve siz hâlâ günahlarınızın içindesiniz."
Kişi, Rab İsa'ya ve ölümden dirilişine inanmadan önce, "suç ve günahlarınızdan ötürü ölü" olarak tanımlanmıştır. (Efesliler 2:1). Durum sadece inandıktan sonra değişir. Bununla birlikte, yukarıdaki pasajın açıklık getirdiği üzere, eğer Mesih ölümden dirilmemiş olsaydı, imanımız veya inancımız boşuna olurdu! Üstelik hala günah içinde yaşıyor olurduk! Fakat bütün bunlar İsa ölümden dirilmeseydi gerçekleşirdi ve sevinerek söylüyorum ki:
1. Korintliler 15:20
"Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak
ölümden dirilmiştir."
Mesih ölümden dirildi. Artık günah içinde yaşamıyoruz. İmanımız boşuna değildir. Efesliler 2:1, 4-8 bölümünün de anlattığı üzere:
Efesliler 2:1, 4-8
"Sizler bir zamanlar, içinde yaşadığınız suç ve günahlarınızdan ötürü ölüydünüz.....AMA merhameti bol olan Tanrı bizi çok sevdiği için, suçlarımızdan ötürü ölü olduğumuz halde, bizi
Mesih'le birlikte yaşama kavuşturdu. O'nun lütfuyla kurtuldunuz. Tanrı bizi Mesih İsa'da,
Mesih'le birlikte diriltip göksel yerlerde oturttu. Bunu, Mesih İsa'da bize gösterdiği iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini gelecek çağlarda sergilemek için yaptı. İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır.”
İsa Mesih artık diridir. Artık günah içinde ölüme mahkum edilmedik. Mesih ölümden dirildiğinde, bizlerde onunla birlikte dirildik. O yaşama döndüğünde, bizde onunla yaşama döndük. O'nun birlikte cennette yer edindik. Yukarıdaki pasajda geçmiş zamanın kullanılmış olması, tüm bunların Tanrı'nın gözünden, Mesih'i ölümden dirilttiği günden beri gerçekleşen gerçekler olarak düşünüldüğünü göstermektedir. Açıkçası, Mesih ölümden dirilmeseydi bunların hiçbiri muhtemelen gerçekleşmeyecekti.
4. Sonuç
Bu kısa çalışmayı bitirmek üzereyken, dirilişin gerçekliğini ve diriliş sayesinde edindiklerimizi açığa kavuşturduğuna inanıyorum. Diriliş sayesinde, Kutsal Ruh'la birlikte belirtilerine sahip olduk ve görgü tanıklıklarının İsa'nın diri olduğunun bir kanıtı olduğunu anladık. Diriliş sayesinde, Mesih'le dirilip, cennette Onun yanında oturma hakkını edindik. Diriliş sayesinde, bizi bereketlemek için Mesih içimizde bulunuyor. (Koloseliler 1:27) Diriliş sayesinde imanımız boşuna değildir ve artık günah içinde yaşamıyoruz. Diriliş sayesinde, Mesih'e iman ederek ölenler yok olmayacaklar, Mesih'in gelişinde O'nunla birlikte yeniden dirileceklerdir. Bu saydıklarımız diriliş sayesinde elde ettiğimiz birkaç şeydir, daha fazla ayrıntı bulmaları için okuyucularımızın Tanrı Sözünü incelemeleri tavsiye edilir3. Bununla birlikte, bu gerçeklerin bu olayın önemini açıklığa kavuşturmaya yeterli olmadığına inanmaktayım. Hristiyanlık, felsefelerini ve teorilerini izleyeceğimiz ölü bir lidere sahip değildir. Aksine, o YAŞAYAN bir lidere sahiptir; sonsuza kadar yaşayan; ölümden dirilmesiyle Tanrı'nın onayını alan (Romalılar 1:1,3-4, Elçilerin İşleri 17:29-31) ve onu bekleyenleri almak için bir gün yeniden dünyaya gelecek olandır. O kişilerin arasında bizlerde varız!
Dipnotlar
1. Lazarus gibi ölümden dirilenler oldu ancak o kişilerin hepsi tekrardan ölümle yüzleştiler.
2. 1. Korintliler 15:3-8'de kaydedilen görünümlerin dışında, burada anlatılmayıp, incil bölümlerinde kaydedilen görünümlerde bulunmaktadır. Örneğin; Mecdedeli Meryem'e, Emmaus'a giden iki adama ve "haftanın ilk günü" akşamı Tomas dışında on bir öğrencisine görünmesi.
3. Ayrıca şu makaleye de bakınız: İsa'nın Dirilişi.